5 Ocak 2015 Pazartesi

Tahta kurdu hikayesi

  Kahramanımızın  içinde yine bir sürü şarkı birikmiş, yazılacak sözler birikmiş hangisini nereye yazsa neyi nereye koysa şaşırmış. Bakmış dolabın üstünde bir valiz, açmış içini; hem valizin içini hem de kendi içini. Öyle ya valiz toplamak gibidir anıları toplamak, gerekliyi gereksizii ayırırsın önce; olmazsa olmaz olanlar en nadide köşeye yerleştirilir. İşte aynen öyle yapmış kahramanımız da. Bunlar en mühimleri, beni ben yapanlar demiş koymuş "başımın üstünde yeriniz var" deyip kalbinin üstüne.  Sonra bakmış atsan atılmaz satsan satılmazlar bir köşeden bakıyorlar öyle mahrur ve mağrur "e adı üstünde" demiş koymuş onları da valize "ne de olsa bir hukukumuz bir hatrımız var sizi de alayım."                Sonra dönmüş bakmış yıllardır sırtına anı diye aldığı bir sürü yük... Hani artık hiç giyilmeyen ama atılmayan öylece durup dolapta yer kaplayan elbiseler gibi, sadece yük sadece külfet olan anılar. "Çok üzgünüm" demiş "sizinle bir yere kadar hatta buraya kadar, yıllardır tahtayı kemiren kurt gibi kemirdiğiniz yetti" atmış onları bir çöp poşetine. İşte o an farketmiş kahramanımız biteni, yitip gideni, güzel anları bir Hatıra kutusuna tebessümle kaldırmak en güzeli ama vakti geçmeden, ne anıları ne de insanları sündürmeden o anılar o insanlar bizi tahta kurusu gibi kemirmeden...  Peki siz de valiz toplamaya var mısınız sevgili Kent FM dinleyicileri?
   

1 yorum: