25 Ekim 2013 Cuma

değirmenlere karşı

Şu hayatta en çok yitip gidene tutunuyoruz insanoğlunun en kötü alışkanlığı bu sigara, alkol, uyuşturucu bunlar hep ondan sonra geliyor. Biteni yiteni kabullenememek, sündürdükçe sündürmek affedersiniz don lastiği kıvamına gelene kadar uğraşmak milletçe ata sporumuz. Çoğu zaman kabullenmenin çok kolay olduğunu görsek de alışkanlıktan efendime söyleyeyim belki de can sıkıntısından bırakamıyoruz elimizdeki ipleri, kendimizi de elimizdeki ipler gibi gerdikçe geriyoruz. Bir gün gelip de ''o ipleri bırakmanın vakti geldi de geçiyor'' safhasına ulaştığımızda bakıyoruz ki her şey tuzla buz olmuş artık geriye dönüp bakınca gülümsetecek, eskileri yad ettirecek hiçbir şey bırakmamışız.
  
 İşte tam da bu nokta ''keşke öyle yapsaydım'' safhasına geçiş yapıyoruz. Kendini suçlama, kendini yiyip bitirme bu safhanın en belirgin özelliği olurken arka fonda da Ahmet Kaya bize eşlik ediyor

  
Evet sevgili takip ettiğinden emin olamadığım takipçilerim kısacası bitmeye yüz tutan şey ister bir aşk, bir arkadaşlık, bir şehir, bir inanç, ister bir iklim olsun uzatmaları oynamalı insan. Bitiş sesini içinde bir yerlerde duyduğu an terk etmeli sahneyi, yaşanmış olanın güzelliğini bozmadan  arka fonda usul usul Teoman Değirmenleri söylerken zamanı bırakmalı ellerinden

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder